14 Eylül’deki yerel seçimlerde Unna İlçesi Landrat’ı Mario Löhr ve Belediye Başkan Adayı Hartmut Ganzke, deneyim, güvenilirlik ve halka yakınlıklarıyla öne çıkıyor. İkili, “Unna’da şehir ve ilçe el ele vermeli” mesajını veriyor.
14 Eylül’de yapılacak yerel seçimler, hem Unna İlçesi hem de Unna Şehri için kritik önem taşıyor. Bu seçimlerde Landrat Mario Löhr ve Unna Belediye Başkan Adayı Hartmut Ganzke, güçlü bir ekip olarak vatandaşların karşısına çıkıyor.
Mario Löhr – İlçe İçin Güven ve Sağlık Öncelikli
Beş yıldır Unna İlçesi’nin başında bulunan Landrat Mario Löhr, özellikle güvenlik ve sağlık alanlarına odaklandı. İlçe polis teşkilatının da başı olan Löhr, yeni bir afet ve güvenlik merkezi kurulumunu yürütüyor, itfaiye ve kurtarma ekiplerini güçlendiriyor.
Ayrıca sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği için yoğun çaba gösteriyor. Halk sağlığından gençler ve yaşlılara yönelik hizmetlere kadar geniş bir alanda çalışmalar yürütüyor. Löhr, gönüllülere, ailelere ve yaşlılara duyduğu saygıyı her fırsatta vurguluyor.
Löhr, seçmenlerine şu sözlerle sesleniyor: “Öngörülebilir, adil ve kararlı kalacağım – ve insanların hayatını doğrudan iyileştiren çözümler için çalışacağım.”
Hartmut Ganzke – Unna İçin Yeni Bir Sayfa
Unna doğumlu, deneyimli hukukçu ve Landtag milletvekili Hartmut Ganzke ise şehrinde yeni bir dönem başlatmak istiyor. “Unna daha fazlasını yapabilir” diyen Ganzke, bunu sadece bir slogan değil, çalışma azmi olarak görüyor.
Öncelikleri;
- Ekonominin güçlendirilmesi için şirketlerle işbirliği ve hızlı izin süreçleri,
- Eğitim ve çocuk bakımı için daha fazla kreş, tam gün okul ve güvenilir bakım imkânı,
- Altyapı yatırımları kapsamında yenilenmiş okullar, iyi yollar, modern spor tesisleri ve daha çok yüzme alanı.
Birlikte Güçlü Gelecek
İki siyasetçi, ilçe ile şehir arasındaki bağın yalnızca idari değil, insanların günlük yaşamını doğrudan etkileyen bir unsur olduğuna dikkat çekiyor. Ortak mesajları net: “Unna’da birlikte daha güçlü bir gelecek inşa edebiliriz.”
Hem Löhr hem de Ganzke, saygı, dayanışma, güvenlik ve entegrasyon ilkelerini savunarak, köken, dil veya din fark etmeksizin herkes için eşit bir yaşam hedefliyor



